
Yapı Denetim Sistemini İşlerli Hale Getirmek ve İlgili Yasayı Bu Çerçevede Ele Almak Zorundayız![]()
Özer Akkuş
2019 yılına kadar müteahhitlerin kendi denetim şirketlerini belirlediği bir sistem yürürlükteydi ve 18 yıl boyunca müteahhitlerin kendi denetçilerini seçmesiyle yapı denetimi işleri yürüdü. Oysa toplumun can ve mal güvenliğiyle alakalı bir konu olarak yapı denetimi bir kamu hizmetidir ve kamu adına yapılmalıdır. Kurgu daha en başından yanlış yapılmıştır. Ülkemize münhasır yap-sat müteahhitlerine tanınan bu geniş alanda, onlar da elbette mühendisliğin gerektirdiği önlemlerin alınmasını hem zaman kaybı hem de maliyet artıcı unsur olarak değerlendirip bunu düşürmeye çalıştılar. Kendi tespit ettikleri denetim şirketlerine çok rahat baskı yapabildiler hatta denetim hizmetlerinin kâğıt üzerinde kalmasını sağlayabildiler. 2019 yılından sonra müteahhidin kendisinin denetçiyi belirleme sisteminden çıkılarak havuz sistemine geçilmesi beraberinde başka sorunları getirmiştir. Görevini yapan meslektaşlarımıza inşaat sahasında gerek müteahhit gerekse müteahhidin personeli tarafından taciz ve şiddet olaylarında artış gerçekleşmiştir. Öte yandan müteahhit baskısı bir yana mevcut haliyle yapı denetim kuruluşları da önünde sonunda ticari kuruluşlardır ve kâr-zarar hesabıyla işlerini yürütmektedir. Orada çalışan mimar ve mühendislerin niteliklerinin, yeterliliklerinin sorgulanması ve uygun koşulların yaratılması gereklidir. Pek çok meslektaşımız buralarda asgari ücretin bile altına çalıştırılmaktadır.
Bunlara ek olarak odalarımızın mesleki yeterlilik, eğitim, belgelendirme ve denetleme gerekliliklerinin yapı denetim süreçlerinden dışlanması, yeni binaların yapı güvenliği konusunda da riskler doğurmaktadır. Mesleğinde tecrübeli ve etik değerlere sahip mühendis ve mimarların görev üstlenmelerini sağlayabilmek için, meslek odalarının anayasal hakkı olan “belgelendirme yetkisi” Bakanlık tarafından kabul edilmeli ve bu çerçevede gerekli düzenlemeler ivedilikle yapılmalıdır. Sistemde görev alan tüm mühendis, mimarların sicilleri kayıtlı oldukları Meslek Odaları tarafından tutulmalıdır. Mühendis ve mimarların imar mevzuatına aykırı fiillerinden dolayı inceleme yapan ve rapor hazırlanan il yapı denetim komisyonlarında meslek odası temsilcisi bulunmalıdır. Yapı denetimi firma ağırlık bir sistem olmaktan çıkartılıp denetçi ağırlıklı bir sisteme dönüştürülmelidir. Yapı denetimi kamusal bir görevdir ve bu alanda çalışan mühendis ve mimarlar kamu personeli niteliğinde öngörülmeli, sorumlulukları ve icraları bu gözle değerlendirilmelidir. Aynı zamanda son deprem bize göstermiştir ki proje denetimi ve yapı denetiminin ayrışmasına ihtiyaç duyulmaktadır. Proje denetiminin kamu marifetiyle yapılması en sağlıklı yöntemlerden biridir. İlginizi çekebilir... Bina Sahipleri ve Kamuoyunun (Kullanıcı) Denetleme Faaliyetine Uyumlu Bir Şekilde Dahil Edilmeleri ZorunludurTürkiye'de ikamet eden nüfus, 31 Aralık 2021 tarihi itibarıyla bir önceki yıla göre 1 milyon 65 bin 911 kişi artarak 84 milyon 680 bin 273 kişiye ... Mimar Beysun Mert: "Sürdürülebilir Mimari Yaklaşımlar Yapı Sektöründeki Standart ve Tercihleri Değiştiriyor"Farklı ölçek ve fonksiyonlardaki ses getiren yapıların mimari ve iç mimari tasarım ve uygulama projelerine imza atan Mimar Beysun Mert, sürdürülebilir... COP26 Glasgow İklim KonferansıCOP (Taraflar Konferansı), Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi (UNFCCC) kapsamında 200'e yakın ülkeyi belirli dönemlerde bir ... |
||||
©2023 B2B Medya - Teknik Sektör Yayıncılığı A.Ş. | Sektörel Yayıncılar Derneği üyesidir. | Çerez Bilgisi ve Gizlilik Politikamız için lütfen tıklayınız.